TURKiYE'DE iLK YER ALTI TRENi METRO
TÜRKİYE'DE İLK «YER ALTI TRENİ» / METRO!..Sultan Abdülâziz Hân'ın son yıllarında hizmete giren ve halk dilinde "Tünel" diye anılan yer altı treni 19. yüzyıl İstanbul'undan günümüze kadar gelebilen yegâne vesait-i nakliyedir.
Karaköy'le Beyoğlu'nu birbirine bağlayan "Yeraltı treni", Türkiye'nin ilk metrosudur. Halk bu yeraltı trenine Tünel demiş ve bu tâbir İstanbul Belediyesince de benimsenerek işletme İETT diye anılagelmiştir. Bilindiği gibi, gerek Tünel, gerek Metro kelimeleri Fransızcadır. Metro, Metropoliten/Şehir içi yeraltı treni sözünün kısaltılmışı olarak Fransozlarca kullanılmış ve bu kelime Metropol / ülkenin en önemli şehri kelimesinden alınmıştır. Yâni, Metropoliten/Büyük şehrin yeraltı treni manasına iken buna, Fransızlar kısaca Metro demişlerdir. Bu tabire, Türkçede "Yeraltı Treni" demek varken batıcılığımız icabı(!), Metro kelimesi aynen alınmış ve trafik keşmekeşinin halli mevzuunda bu kelime, son yıllarda sık sık tekrarlanır olmuştur.
Türkiye'nin ilk yeraltı treni, 17 Ocak 1875 günü hizmete girmiş ve iddia edildiğine göre, halkın tünel dediği bu yeraltı yolu Henry Gawan adlı bir Fransız mühendisinin teşebbüsü neticesinde meydana gelmiştir.
1875 yılında Şark'a yaptığı seyahatte İstanbul'a da uğrayan Henry Gawan adlı bu Fransız mühendis, o yıllarda Pera diye anılan Beyoğlu ile Galata/Karaköy arasını, en kısa yolla birbirine bağlayan Yüksekkaldırım'dan her gün kırk bin kişinin inip çıktığını görmüş, seyahamtı kış aylarına tesadüf ettiğinden karlı ve buzlu yüksek kaldırım yolunu her gün türlü güçlükle aşan İstanbulluların müşkül durumunu bizzat müşahade etmiş ve o civarda açılacak bir yer altı yolunda işleyecek trenin büyük bir ihtiyaca cevap vereceğini düşünmüş, tabii bu arada her şeyden evvel işin kâr yönünü hesaplamış ve Fransaya döner dönmez tanınmış inşaat firmalarıyla müzakerelere başlamıştır.
Henry Gawan görüşmele sonucu bir İngiliz şirketi olan "The Metropolitan Railway of Constantinople from Galata - Pera" ile anlaşmıştır.
Beş yüz elli metre uzunluğundaki bu yeraltı yolunda çalışan trene, ilk yılarda İstanbullular pek itibar etmemişledir. Bu itibarla yeraltı treninin ilk yolcuları, hayvanlar olmuşlardır.
Bugün "Metro Han" diye anılan büyük binanın altındaki buhar kazanlarının istimiyle çalışan yeraltı trenin ilk zamanlardaki vagonları açıktı ve o devirde elektrik olmadığından bu açık vagonlar kandillerle aydınlatılıyırdu. Bir süre sonra yeraltı treniner rağbet artmış, insanlar bu treni kullanmaya başlamışlardır. Belirli bir süre sonra ise İngiliz şirketi kâra geçmiş, bu kârlı dönemde de ilk iş olarak, yeraltı yolu fikrini ortaya atan Fransız mühendisi Henry Gawan şirketten uzaklaştırılmıştır!..
İngilizler 1914 yılına kadar tüneli işletmişler, bilâhere Osmanlı Şirketi'ne devretmişlerdir. O yıllarda İstanbul'da elektrikli tramvay çalışmaya başladığından yeraltı treniyle gidip gelenlerde bir azalma görülmüştür.
"Tünel"in İETT İdaresi'ne devri, 1939 yılına rastlar... O senenin Mart ayında, yüz yetmiş bin liraya Osmanlı Şirketi'nden satın alınan "Tünel" o tarihten beri İETT elindedir.
Tünel'de meydana gelen kazalar, diğer nakil vasıtalarına göre nisbeten azdır. 1876, 1901, 1918, ve 1921 yıllarında kayış kopmasıyla meydana gelen kazalar, birkaç kişinin yaralanmasıyla ucuz atlatılmış, fakat 1943 yılının 6Temmuz günü öğleden sonra Beyoğlu'ndan Karaköy'e inen katar, yine kayış kopması sonunda hızla aşağıya inip yola kadar çııkmış ve bu feci kazada bir memur ezilerek ölmüş, yirmiden fazla yolcuda ağır şekilde yaralanmışlardır.
Kaynak:Yalan Söyleyen Tarih Utansın (Mustafa Müftüoğlu)